Adetli Kadın Neden Namaz Kılmaz?
🔹 Adetli kadın namaz kılmaz, oruç tutmaz. Çünkü kadın özel günlerinde hormonel, ruhsal ve duygusal açıdan çok kritik ve hassas bir dönemde olur.
🔹 Bu hassaslığının üzerine; bedensel ve nefsanî bir külfeti olduğu için namaz ve oruç gibi ibadetleri yüklemez şefkati sonsuz olan Rabbimiz.
🔹 Kadını muaf tutar, tatil verir. Kadın bu hassas günlerinde Rabbine dua eder, onunla mükalemesinde içini döker, şefkat-i İlâhî'nin sıcacık koruyuculuğuna sığınır, huzur bulur, dinginleşir, dinlenir, tazelenerek kendine gelir..
🔹 Bir kadın olarak; zahmetli, stresli, gerilimli ve bitkin, yorgun, halsiz hatta ağrılı geçen o günlerde Rabbimin istirahat etmem için verdiği bu ayrıcalıktan gurur duyuyor, binlerce kez şükrediyorum.
🔹Bunu modernitenin iğfal ettiği zihin kodlarına sahip, çağın kapı önümüze süpürdüğü algı çöplüğünü fazlasıyla yutmuş bazı kadınlar bundan rahatsız olduğu için belirtme ihtiyacı hissettim..
🔹 Allah kendilerine olan rahmetinden istirahat molası vermiş, o süre içerisinde istedikleri zaman Rabblerinin huzuruna dua merdiveni ile çıkabilir, lahûtî alemlerden içlerine tatlı bir huzur çekip deşarj olabilirler. Ama hanfendilerin şikayeti aynen şöyle:
🔹 Hadis bizi necis mi görüyor! Bu kadını aşağılamaktır! Ortaçağ skolastiği de kadını şeytan gibi görüyordu, siz de bizi habis görüp namaza yaklaştırmıyorsunuz erkek egemen kültürü bulaştırmışsınız dine!
🔹 Ne alaka? Kur'an cünüp erkeğe de diyor namaz kılma diye, şimdi erkeği necis mi görmüş oldu Kur'an?
🔹 Nasıl ki cünüplük guslü bozar ve gusülsüz namaz olmazsa, hayız da guslü bozar ve gusülsüz namaz olmaz. Tüm mesele bu.
🔹 Nasıl ki, cünüp erkeğe namaz kılma iznini vermeyen Kur'an erkeği necis filan görmüyorsa, hayızlı kadına namaz kılma izni vermeyen hadis de kadını necis filan görmüyor.
🔹 Ama efendim, adetli kadın mescide giremezmiş hadislere göre, kadını aşağılıyor resmen!
🔹 İyi de; aynı yasağı cünüp erkeğe de koyuyor hadisler, mesele cinsiyet ayrımcılığı olsa erkeğe niye yasak koysun cünüp diye?
🔹 Demek ki; ne kadını ne erkeği aşağılama yok. Konu cinsiyet değil. Sadece abdestsizlik hâli var. Abdestsizlik hâli geçince ikisi de girer de namazını da kılar.. Kadın da erkek de.
🔹 Her konuyu horoz dövüşü gibi, antik çağda arenada gladyatör dövüştürür gibi saç-baş kadın-erkek savaşına çekmek ilkelliktir, banalliktir, hastalık belirtisidir.
Bahsettiğiniz şeyin Kur'ani bir delili yoktur. Resul de hüküm koyma özelliğine sahip değildir zira Allah ortak kabul etmez. O sadece bir elçidir.
YanıtlaSilBen, yalnızca bana vahyedilene uyuyorum. Ben, yalnızca apaçık bir uyarıcıyım. 46(Ahkaf):9
Ben, sadece bana vahyolunana uyuyorum. 6(En'am):50
Yüce Allah apaçık bir şekilde bunu Muhammed as.'a söyleterek onun "Kendisine vahyedilenden başka şeye uymadığını" apaçık ortaya koyuyor.
O halde, aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet. Ve sakın sana gelen hakkı bırakıp onların hevalarına uyma. 5(Maide):48
Ve aralarında, Allah'ın sana indirdiğiyle hükmet. Onların hevalarına uyma. 5(Maide):49
Hükmetmesi Allah'ın vahyiyledir. Kur'an dışı kendi hevasına uyarak veya başkalarına uyarak değil.
Ve o, hevasından konuşmaz. Onun size söyledikleri, kendisine vahyedilen vahiyden başkası değildir. 53(Necm):3,4
Peki Resul hevasından konuşsaydı ne olurdu dersiniz? Kendisi hüküm koymaya çalışsaydı?
Eğer Bizim adımıza bazı sözler uydurmuş olsaydı;
Elbette onun bütün gücünü alırdık.
Sonra kesinlikle can damarını koparırdık.
Hiçbiriniz buna engel olamazdınız. 69(Hakka):44-47
Ölürdü. Ancak ölmedi. Bu sebeple onun hüküm verdiği hadisler yalandan başka bir şey değil. Bu da hadislerin büyük çoğunluğu oluyor. Gerçi 200 yıl sonra yazılan kaynaklardan ne bekleriz?
De ki: "Allah'a itaat edin. Resul'e itaat edin." Eğer itaat etmezseniz, ona düşen yalnızca görevini yapmaktır. Size düşen ise sorumlu tutulduğunuz şeye uymaktır. Eğer ona itaat ederseniz, doğru yolu bulursunuz. Resul'ün üzerinde, mesajı açıkça iletmekten başka bir sorumluluk yoktur.
24(Nur):54
Bu ayette bize verilen mesaj Resul'un görevi ve bizim görevimizdir. Resul'e itaat hadis değil Kur'andır çünkü Resul'e Kur'anla hükmetmesi emredilmiştir. Resul'un görevi aynı ayetin sonunda açıkça söylenmiştir ancak bizim sorumlu tutulduğumuz şey nedir? İşte bunun cevabı başka bir ayette...
Öyleyse sen, sana vahyedilene sarılmaya bak. Kuşkusuz sen dosdoğru bir yol üzerindesin.
O senin için de halkın için de bir öğüttür. Siz ondan sorulacaksınız. 43(Zuhruf):44
Sorumlu tutulduğumuz şey Kur'andır. Başka bir şey değil.
Bunları uzun uzun yazmamın sebebi ehli sünnet olanlara Resul'un hüküm verme yetkisi olmadığını açıkça göstermemin zorunluluğudur. Çünkü öbür türlü ayetlerin hepsini incelemeden birkaçıyla hüküm verince "Resul'e itaat" geçen her yere hadis yapıştırılıyor ancak Kur'an'ın tümüne baktığımızda gerçekte olanın Kur'an olduğunu görüyoruz. Bu çok açık görülen bir şey ve Kur'an'ın her yerine yayılmış durumda. Şimdi adet ayetine gelelim.
Sana "adet görme durumundan" soruyorlar. De ki: "O bir eziyettir." Adet hali bitinceye kadar kadınlara yaklaşmayın. Adet hali bitince, onlara Allah'ın buyruğuna uygun şekilde yaklaşın. Kuşkusuz, Allah, tevbe edenleri sever. Ve temizlenenleri de sever. 2(Bakara):222
"Eziyettir." yazdığım kelime "ezen" kelimesi. Bu açık bir normal hayat ayeti. Bu ayetin hayatta uygulanması gerektiğinden ne yazıyorsa onu uygulamak gerekir. Detaylarda boğulmamak ve ekstra şeyler aramamak lazımdır çünkü Yüce Rahman bize Kur'an'ı detaylı kıldığını söyler. Muhkem bir ayettir kısaca onu söylüyorum. Namaz kılmasınlar, oruç tutmasınlar gibi bir ifade göremiyoruz demek ki bunlar yasaklanmamıştır. "Ezen" kelimesine dikkat çekmemin sebebi ise "hastalık halinde namazları sonra kılın." ayetiyle buna karşılık veremeyecek olmanızdır. Hastalık olsaydı Yüce Rahman açıkça söylerdi. Yasaklanan sadece cinsel ilişkidir.
İyi günler dilerim. Bu arada evrimle alakalı yazınız için teşekkür ederim. Yüce Allah'a emanet olun.
Peygamberin hüküm koyma yetkisi yoktur demişsiniz. Bu ne hadsizlik! Allahın dinine elçi kıldığı biri nasıl olur da o dinle ilgili hüküm veremez.
SilPeygamber hüküm veremez diyenlere her zaman şu soruyu sorarım: Cuma namazı kılıyor musunuz? Hayırsa problem yok, evetse kaynağınız deliliniz nedir? Size cuma namazını kıldıran dini hükmün kaynağı nedir? Allah mı peygamber mi? Cuma suresi diyeceksiniz, biliyorum. Hemen ona da cevap vereyim. Cuma suresi cuma namazını emretmez. Zaten cuma namazı kılınan bir ortamda alışverişi yasaklar. Kaldı ki cuma suresi nüzul sırasına göre 110. sıradadır. Yani inen son surelerden biridir. Oysa cuma namazı cuma suresi inmeden çook çok önce bizzat peygamberin emri ve uygulaması ile kılınmıştır. Sadece bu örnek bile peygamberin as. doğrudan hüküm verme yetkisini ispatlar. Bunun gibi daha birçok örnek var. Bir konuda ahkam kesmeden önce insaf ile dikkatli araştırma yapın bari. Allah korkun ve peygambere dil uzatırken bir kez daha düşünün.
Emrullah.