Kadın Kocasından İzinsiz Evden Çıkamaz mı?

🔹 Kadını koruma vazifesi erkeğe verildiği için, kadının gittiği yerde başına maddî-manevî bir kötülük gelirse bundan erkek de sorumlu olacağı için, gittiği yerlerde erkeğin izni şartı getirilmiştir.

🔹 Düşünün; öğretmensiniz, size bir öğrenci grubu emanet ediliyor. Onların başına bir hâl gelirse sorumlusu kim olacak? Siz. Ceza kime kesilecek? Size.

🔹 Öğrenci isyan ediyor, "Ben senden izin almak zorunda değilim! Ben de bir bireyim, bana karışamazsın!" diye. 

🔹 "Tamam ama; başına bir hâl gelse bana soracaklar? Senin fevrîliğinin faturasını bana kesecekler, benim suçum ne? Bedeli ağır olacak bir görevi bana yüklediler, beni kim düşünecek şimdi? Elbette gittiğin yerleri bilmek zorundayım, seni korumak için, bedelini ben ödemeyeyim diye.." demez misiniz?

🔹 Allah da kadın gibi güzel ve nazenin bir cevheri koruma görevini erkeğe vermiş. Mücevherin başına maddî-manevî kötülük gelse erkeğe soracak hesabını. 

🔹 Yani erkeğin egosunu tatmin etmek için, astığı astık, kestiği kestik fantezilerini erkeğe yaşatmak için değil ondan izin şartı. Aksine erkeğe öyle riskli bir vazife vermiş ki, görevini yapamasa ceza yiyecek. Emanetine zarar gelirse bedeli ağır olacak bir yük yüklemiş erkeğe. 

🔹 Böyle hassas bir vazifeyi verdiği erkeğin, müsaade edin de karısının nerelere gittiğinden haberdar olma hakkı olsun, değil mi? İzin verin de, Allah'ın verdiği emanete gözü gibi bakmak için, bilgisi olsun nerelere gittiğine dair. 

🔹 Hem korumayı başaramazsa cezasını çekeceği tehlikeli bir görev versin erkeğe, hem de "Karışma! Nereye giderse gitsin, ne yaparsa yapsın, sen sadece çadır direği gibi dikil, müdahale etme. Ama gittiği yerlerde başına maddî-manevî zarar gelirse bedelini ödersin!" diye zerre yetki vermesin erkeğe..

🔹 Hâşa zulüm olmaz mıydı bu?

🔹 Kocasından izin hadisini duyunca milletin zihninde; "Kadın dört duvar arasında hapis yatsın, kocası başında zebellah gibi gardiyan niyetine dikilsin. Perdeleri keçe gibi sıkı sıkı çekin, içeriye güneş bile girmesin, annesini ömrünce görmesin, sabah-akşam leğende sıcak suyla kalas gibi adamın ayaklarını yıkasın, karşı komşuya giderse melekler koro hâlinde lanet seansına dursun!" diye Yeşilçam'dan hortlama bir senaryo canlanıyor.

🔹 Öyle değil. Erkeğe farzdır "Hanımının gönlünü meşru dairede hoş etmek." Namazı emrettiği gibi, orucu emrettiği gibi bunu da emretmiş Allah Nisa 19. Ayette.

🔹 Namaz kılmadığında nasıl bedel öldüyorsa, oruç tutmadığında nasıl cezası varsa; ayetin emri olan "Hanımının gönlünü hoş etmediğinde" de hesabını soracak Allah.

🔹 Öyle "Bugün solumdan kalktım, kır dizini otur, hiç bir yere göndermiyorum ezik köle! Keyfim öyle istiyor, itirazın mı var! Bak melekler hazırolda bekliyor seni lanetlemek için!" kafasında bir erkek imajı sadece Allah Kur'an peygamber bilmeyen külhan beylerinde var.

🔹 Rasulullah'ın Veda Haccı vasiyetidir, Allah'ın Nisa 19. ayet emridir hanımının gönlünü hoş etmek.

🔹 Eşine, yavrusuna vazifesini ihmal etmeyen bi kadının meşru dairede gitmek istediği yere sırf otoriter doyumu yaşamak için, paşa gönlü istemiyor diye izin vermeme lüksü yok erkeğin.

🔹 Çünkü İlâhî emir: "Onun gönlünü hoş edeceksin!" Onu senin kapı kulun niyetine değil; gözünün nuru, başının tacı edesin diye, zümrüt cevher gibi hayatının ışıltısı olsun diye nikahına verdi Allah.

🔹 Ama efendim, öyle erkekler var ki; odun gibi, afedersiniz goril gibi..diyorlar. 

🔹 O zaman onların kalaslığını İslâm'ın ve hadisin zimmetine geçirmeyin.

🔹 İslâm'ın erkek modeli; eşlerini kalbinin en özel, en güzel yerinde adeta ipekten mahfazalarda seven Efendimizin eş örneğidir.

🔹 Bir erkek buna riayet etmiyorsa, suçu onun boynuna asın, İslâm'ın uhdesine değil..

🔹 "Kocanın karısı üzerindeki hakkı : (Kocasından izinsiz evden çıkmamasıdır. Eğer çıkarsa, kocası zâlim ve âsi bir kimse olsa dahi, eve dönünceye yahut tövbe edinceye kadar Cenabı Allah ve gazap melekleri ona lanet ederler." Hadisinde ise;

🔹 Burada karısına karşı zalim, karısına karşı asi demiyor dikkat ettiyseniz. 

🔹 Nice adamlar var ki, Allah'a asi, namaz yok, abdest yok, insanlara zalim, mesela işçilerine kötü davranıyor, ama eve çiçekle geliyor, elemanına aslan; hanımına süt dökmüş kedi..

🔹 Hadis "Kadın zulüm görse bile dizini kırıp otursun!" demiyor; "Kırık kaburgası ile bulaşık yıkasın, meze sofrası hazırlasın!" demiyor..

🔹 "Bu adam namazsız, niyazsız, Allah’a asi; o zaman kocamdan habersiz gezmelere tozmalara akabilirim. Kocam işçilerine zalim, o zaman ondan gizli fiskoslara gidebilirim.." demeyin diyor. 

🔹 Çünkü Allah'a karşı asi, insanlara karşı zalim bile olsa, o Allah'a vazifesini yapmıyor diye, sizin vazifenizi terketmeniz meşruiyet kazanmaz. 

🔹"Yani bu adam sana zulmetmiyor, Allah'a karşı asi olmasının hesabını Allah keser, başkalarının Allah'a karşı kendi vazifelerini yapmamaları bizim de kendi vazifemizi yapmamamızı haklı kılmaz.." diyor. 

Allah u a'lem..En doğrusunu Allah bilir.