Kayıtlar

Şubat, 2021 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Adetli Kadın Neden Namaz Kılmaz?

🔹 Adetli kadın namaz kılmaz, oruç tutmaz. Çünkü kadın özel günlerinde hormonel, ruhsal ve duygusal açıdan çok kritik ve hassas bir dönemde olur.  🔹 Bu hassaslığının üzerine; bedensel ve nefsanî bir külfeti olduğu için namaz ve oruç gibi ibadetleri yüklemez şefkati sonsuz olan Rabbimiz.  🔹 Kadını muaf tutar, tatil verir. Kadın bu hassas günlerinde Rabbine dua eder, onunla mükalemesinde içini döker, şefkat-i İlâhî'nin sıcacık koruyuculuğuna sığınır, huzur bulur, dinginleşir, dinlenir, tazelenerek kendine gelir..  🔹 Bir kadın olarak; zahmetli, stresli, gerilimli ve bitkin, yorgun, halsiz hatta ağrılı geçen o günlerde Rabbimin istirahat etmem için verdiği bu ayrıcalıktan gurur duyuyor, binlerce kez şükrediyorum.  🔹Bunu modernitenin iğfal ettiği zihin kodlarına sahip, çağın kapı önümüze süpürdüğü algı çöplüğünü fazlasıyla yutmuş bazı kadınlar bundan rahatsız olduğu için belirtme ihtiyacı hissettim..    🔹 Allah kendilerine olan rahmetinden istirahat molası vermiş, o süre içerisinde

Kadın Kocasından İzinsiz Evden Çıkamaz mı?

🔹 Kadını koruma vazifesi erkeğe verildiği için, kadının gittiği yerde başına maddî-manevî bir kötülük gelirse bundan erkek de sorumlu olacağı için, gittiği yerlerde erkeğin izni şartı getirilmiştir. 🔹 Düşünün; öğretmensiniz, size bir öğrenci grubu emanet ediliyor. Onların başına bir hâl gelirse sorumlusu kim olacak? Siz. Ceza kime kesilecek? Size. 🔹 Öğrenci isyan ediyor, "Ben senden izin almak zorunda değilim! Ben de bir bireyim, bana karışamazsın!" diye.  🔹 "Tamam ama; başına bir hâl gelse bana soracaklar? Senin fevrîliğinin faturasını bana kesecekler, benim suçum ne? Bedeli ağır olacak bir görevi bana yüklediler, beni kim düşünecek şimdi? Elbette gittiğin yerleri bilmek zorundayım, seni korumak için, bedelini ben ödemeyeyim diye.." demez misiniz? 🔹 Allah da kadın gibi güzel ve nazenin bir cevheri koruma görevini erkeğe vermiş. Mücevherin başına maddî-manevî kötülük gelse erkeğe soracak hesabını.  🔹 Yani erkeğin egosunu tatmin etmek için, astığı astık, kestiğ

Enis Doko'nun "Hadisleri ve Tradisyonel İslâmî Literatürü İnkar ve Te'vil Etmeden" Evrim-İslâm Sentezi Senaryoları

Enis Doko'nun "Hadisleri ve Tradisyonel İslâmî Literatürü İnkar ve Te'vil Etmeden" Evrim-İslâm Sentezi Senaryoları 1. Senaryo   “Hz. Adem’in cesedi cennette topraktan doğrudan yaratılmış, daha sonra ruhu cennetten ayrılıp dünyaya gönderilmiş ve evrimleşmiş bir canlının içine girmiş olamaz mı?” deniliyor.   🔹 Bu durumda biz, içine Hz.Adem'in ruhu girmiş olan; ama topraktan değil de, evrimden gelen bir cesedin soyundan gelmiş oluyoruz. Topraktan yaratılan cesed, cennette kaldı çünkü.   Evet Hz.Adem’in ruhunun girdiği bir cesetten gelmiş oluyoruz ama, güya atamız olan Hz.Adem ruhlu o cesed, topraktan gelmediği için bizim atamız olan "bu Adem" topraktan gelmiş olmuyor.  Bu da "Hepiniz Adem'densiniz, Adem ise topraktandır." hadisi ile çelişiyor.  Çünkü hepimizin soyundan geldiği o Adem, cennette topraktan gelen Adem değil, dünyada evrimden gelen Adem oluyor.  Soy, cesedden gelir, ruhtan değil. Soyumuzun dayandığı cesedin içinde Hz. Adem'i