Kâbe Konya'da Olsaydı..

 Bazı hadis inkarcılarının iddiaları aynen şöyle:

"Peygamberimiz Moğolistan'a gönderilseydi, Moğol börkü giyecekti. Börk giymek sünnet olacaktı. Arabistan'a gönderildiği için Arap sarığı sardı. Siz de Arap sarığını sünnet zannediyorsunuz. Bu sünnet değil, Arap örfüdür." 

Bu aynen:

"Hz. İbrahim İstanbul'a gönderilseydi, Kâbe'yi Üsküdar'da inşa edecekti. Biz de kıble için İstanbul'a dönecektik. Ve Üsküdar belde-i haram; yani korunmuş topraklar olacaktı. Ama Mekke'ye gönderildiği için Kâbe'yi oraya dikti. Biz şimdi Mekke'yi belde-i haram zannediyoruz. Oysa oralar korunmuş topraklar değil, Arap coğrafyasıdır." demek kadar trajikomik ve isabetsiz bir iddia. 

Çünkü " Hz. İbrahim Konya'ya gönderilseydi Kâbe ve kıble Meram ilçesinde olacaktı." cümlesi, kıblenin Mekke'de olduğu gerçeğini değiştirmiyorsa,

"Hz. Muhammed Yunanistan'a gönderilseydi, Yunan serpuşu sünnet olacaktı." cümlesi de, sarığın sünnet olduğu gerçeğini değiştirmez.

Aynen "Annem ve babam evlenmeseydi, ben doğmayacaktım." cümlesinin onların evlendiği ve sizin doğduğunuz gerçeğini değiştirmediği gibi. 

"Onlar evlenmeseydi ben onların çocuğu olmayacaktım, başkasının çocuğu olacaktım; demek ki ben annemle babamın çocuğu değilim." cümlesi kadar saçma ve amatör:

"Peygamberimiz Arabistan'a gönderilmeseydi sarık takmayacaktı, başka bi başlık takacaktı; o zaman sarık sünnet değil." cümlesi. 

"Hz. İbrahim Amerika'ya gönderilseydi kıble New York'ta olacaktı." cümlesi, Hz. İbrâhim'in Mekke'ye gönderildiği ve kıblenin Mekke'de olduğu gerçeğini değiştirmiyorsa;

"Hz. Muhammed Roma'ya gönderilseydi, Latin külahı sünnet olacaktı." cümlesi de, efendimiz (sav)'in Mekke'ye gönderildiği ve sarığın sünnet olduğu gerçeğini değiştirmez. 

İkinci klişe iddiaları da şu:

"Sarığı Ebû Cehil de kullanıyordu, sakalı Ebû Leheb de bırakıyordu. O zaman ne sakal sünnettir, ne sarık.."

Aynı mantıkla; Kâbe'yi müşrikler de kutsal kabul ediyorlardı. 

Kâbe'yi Ebû Leheb'in de kutsal kabul etmesi Kâbe'yi kutsal olmaktan çıkarır mı?

Kâbe'yi Ebû Leheb de kutsal kabul ediyordu diye, kutsal olmaktan çıkmıyorsa; sarığı Ebû Leheb de takıyordu diye, sarık neden sünnet olmaktan çıksın?

Müşrikler de tavaf ediyordu diye, tavaf farz olmaktan çıkmıyorsa, müşriklerin de sakalı vardı diye sakal niye sünnet olmaktan çıksın?

Ki; Rasulullah'ın sakalının ve sarığının müşriklerinkinden farklı olduğuna dair tarihî verilere hiç girmiyorum..