Kadın, At ve Ev Uğursuz mu?

🔹 Peygamber Efendimiz, "Kadın, at ve evde uğursuzluk vardır." demiş..

🔹 Ama durun biraz; başka bir hadiste de "Kadın, at ve evde mutluluk vardır." da demiş.

🔹 Şimdi bi karar verelim, kafamız karıştı; kadın uğursuz mu, yoksa mutluluk sebebi mi?

🔹 İkisi de.

🔹 Kadın, erkeğin hayatında öyle önemli bir yere sahiptir ki; onu dünyanın en mutlu insanı da yapabilir, en mutsuz insanı da..

🔹 Kadının, erkeğin hayatındaki tesiri öyle kuvvetlidir ki; onu bulutların üstüne de uçurabilir, yerin bin kat dibine de gömebilir..

🔹 Peki neden erkek için böyle dememiş de; kadın için bunları konuşmuş?

🔹 Çünkü bir erkek; bir kadını, kadının erkeği etkilediğinden daha fazla etkileyemez.

🔹 Bir erkek, bir kadın kadar kuvvetli ve derin tesir bırakamaz karşı cinsi üzerinde..

🔹 Kadının, erkeğin hayatında öyle hassas ve kritik bir yeri vardır ki, bir domino taşı gibi; minik bir kımıldanışıyla erkeğin hayatında nice ağır taşları devirebilir, yerle yekzân edip hayatını karartabilir.

🔹 Veya erkeğin hayatındaki tek bir kareye dokunuşuyla, tüm hayatını gül bahçesine çevirebilir; Zümrüd-ü Ankâ sırtlarında Kaf Dağı'nın ardındaki kadar masalsı güzellikteki diyarlara uçurabilir..

🔹 Peki; bize ne oldu da; kadının, erkeğin dünyasında bu derece hayatî bir öneme sahip olduğuna işaret eden bu hadisin kadını aşağıladığını zanneder hâle gelebildik? 

🔹 Kadının tesiri, erkek dünyasında öylesine baskındır ki, erkeğin dünyasını huzur dolu kuş cıvıltıları ile de bezeyebilir, kabus gibi zemherî ayazın uğultusu da üfleyebilir demenin aşağılamakla ne alakası var? 

🔹 Bir hadiste mutluluğudur, diğerinde mutsuzluğudur demiş. Doğru değil mi? 

🔹 Melek gibi kadınlar, erkeğin dünyadaki cenneti; şeytan gibi kadınlar, erkeğin dünyadaki cehennemi değil midir? 

🔹 Siz karabasan gibi erkeğin üzerine çöküp dünyasını viraneye çeviren kadınlardan değilseniz, hadisi niye üzerinize alınıyorsunuz ki? 

🔹 Veya öylesi karanlık kadınların neyini savunuyorsunuz ki? 

🔹 Sırf kadın diye; etrafına karanlık sıçratanları neden sahipleniyorsunuz ki? 

🔹Kadınlık, erdem ve güzel ahlaktan daha mı önemli ki; etik ilkeleri çiğnese bile sırf adı kadın diye siyah tabiatlıları kayıralım?

🔹 Erkek dünyasında bahar kokuları saçan kadınlar var; mutluluk sebebi olan.. 

🔹 Ama, erkeğin hayatını gulyabani gibi korku filmine çeviren kadınlar da var; mutsuzluk sebebi olan.. 

🔹 Her iki durumda da, kadının önemine bakın ki; erkeğin hayatını parmağının ucunda taşıyor adeta.. Ya cennete uçuruyor, ya cehenneme fırlatıyor.. 

🔹 Neden TV şovmenleri, sosyal medya kulisleri, feminist lokalleri "Kadın; erkeği rezil de eder, vezir de.." atasözüne hınçla saldırmazken "Kadın erkeğin mutluluğu da olur, mutsuzluğu da.." anlamını taşıyan bu hadislere parçalayacak gibi saldırıyorlar? 

🔹 Hakikat değil mi? 

🔹 Sevdiği kadının tek güzel sözüyle ayakları yerden kesilecek kadar sevinen, tek acı sözüyle içi köz olup kavrulan erkekler var dediğimizde kadını aşağılamış mı oluyoruz? 

🔹 Yoksa, görün işte; kadın, erkek dünyasında öyle hayatî bi yerde ki, öyle değerli ki, mutluluğu da mutsuzluğu da onun ellerinde olabiliyor diyerek öneminden mi bahsetmiş oluyoruz? 

🔹 Bunu kendisine dünyada cenneti yaşatan hanımları olan erkeklere sorun.. Bir de kendisine dünyada cehennemi yaşatan hanımları olan erkeklere sorun.. 

🔹 Onlar size bu hadiste bahsedilenin insanlık tarihi boyunca yaşanmış asırlık bir tecrübe olduğunu anlatır.. 

🔹 "Ama hadiste uğursuzluk demiş, İslâm'da uğursuzluk yoktur, demek ki hadis uydurma!" diyorlar ya.. 

🔹 A'raf 131. Allah da diyor uğursuzluk diye. O ayet de mi uydurma hâşa? 

🔹 Allah'ın uğursuzluk dediği ayet uydurma olmuyor da, Hz. Muhammed'in uğursuzluk dediği hadis hadis niye uydurma oluyor? 

🔹 Hayır. Hem ayette, hem de hadiste bu "uğursuzluk" kelimesi, bedbahtlık, perişanlık, mutsuzluk..gibi olumsuz çağrışımlarla kullanılıyor. 

🔹 Yoksa baykuş sesi duysa başına bela yağacağını zanneden hurafe ve batıl inanışları kastetmiyor.

🔹 Bu hadis; metin hermenötiği veya söz öbeği semantiği konusunda 0-6 yaş grubu düzeyindeki seviyeleriyle Efendimiz (sav)'in mübarek sözlerine dil uzatan fırsatçıların ağızlarına meze, kirli heveslerine malzeme olamayacak kadar ulvî bir hakikatten bahsediyor:

🔹 Kadını aşağılamıyor, aksine; erkeğin hayatındaki en kritik baş köşeyi kadına veriyor..

🔹 Ve erkeğin mutluluğunun dizginlerinin kadının elinde olduğu gerçeğine atıf yaparak; kadın erkeği süründürebilir de, kanatlandırabilir de..diyor.

Şu üç şey Âdemoğlunun saadetindendir; saliha bir hanım, geniş ev, rahat binek. (Müsned, 1/168)

Kadınlara ancak kerîm olanlar ikrâm ederler (değerli olanlar değer verirler); onlara kötülük edenler ise leîm (kötü) kişilerdir.

İbn Mâce, Edeb 3; Ebû Dâvud, Edeb 6, Rikak 22, İ’tisâm 3; Müslim, Akdiye 11