Nisa 34'ten Utananlar İçin..
🔹 Nisa 34. Ayet ne diyor?
🔹 Yemeği tuzlu yapmış diye kadını tekmele mi diyor?
🔹 Kokuşmuş ayağını leğende sıcak suyla yıkamadı diye saçlarından tutup duvara çarp mı diyor?
🔹 Komşu Nezahat'e pike modeli almaya gitti diye yüzünü gözünü morart mı diyor?
🔹 Nasıl anlıyoruz ayeti?
🔹 Beynimizde Yeşilçam'ın maço, goril erkeği böğürtüsü dolaşırken ayet mi okunur?
🔹 Ayete pamuk gibi narin, azize ruhanisi kanatsız bir melek hanımı insafsızca yumruklayan kalas ve "ayı" bir adamı koyduğumuz için bi dram senaryosu çıkarıyoruz ayetten..
🔹 Oysa ayette masum mu masum, nazenin ve mazlum bir hanımın üzerine yürüyen tüylü bir mağara adamının boks ringi hikayesi filan yok..
🔹 Eşine ihanet edip erkeği şamar oğlanına çeviren çirkef bir kadın var ayette..
🔹 İhanet sadece namusa olmaz; haysiyetine ihanet olur, onuruna ihanet olur, ruhuna ihanet olur, hislerine ihanet olur, yuvasına ve mülküne ihanet olur..
🔹 Şirretlik, çirkeflik, arsızlık cırtlaklıklarını erkeğin suratına suratına yapıştıran bir kadın var ayette..
🔹 Kocasına dert yanmak için biraz fazlaca konuşan, çilekeş ve sıkıntılardan yanıp kavrulmuş asil ve elleri öpülesi kadınlardan bahsetmiyor ayet..
🔹 O hassas ve narin yüreğiyle; kırılganlıkları, alınganlıkları ve sitemlerini ortalığa döküveren, ilgi bekleyen, eşine nazı geçtiği için en masum beklentilerle taşıp köpüren o sevilesi kadınlardan bahsetmiyor..
🔹 Yaka silkindirecek kadar iğrenç cazgır, şerli kadınlardan, dibine kadar hatalı olduğu hâlde ciyak ciyak sivri dil çuvaldızlarını erkeğin beynine saplayan kadınlardan, çirkefliğini çığırtkanlıkla bastırmaya çalışan o yüzsüz ve pişkin, arlanmaz kömür tabiatlı kadınlardan bahsediyor..
🔹"Kadın ne kadar tiksinçlik ve arsızlık yaparsa yapsın, erkek el kaldıramaz ona!" diyorlar ya..
🔹 Bu ayetteki kadın; erkeğin psikolojisinin kaburgalarını kırabiliyor ama?
🔹 Ayetteki erkeğin duygularının yüzünü gözünü morartıp patlatabiliyor ama?
🔹Ayetteki bu kadın, erkeğin ruhunu lime lime yırtıp, paçavra gibi buruşturup atabiliyor ama?
🔹 Bu kadın, dikenli diliyle erkeğin hislerine Çin işkencesi yapabiliyor ama?
🔹 Zehirli hakaret iğnelerini bombardıman gibi erkeğin beynine beynine füzeleyebiliyor ama?
🔹 Erkek deriye vurunca şiddet oluyor da, kadın; erkeğin beynini neşterle kesip kıymık kıymık edince neden vahşet olmuyor?
🔹 Ayetin bahsettiği kadının, o erkeğin ruhuna kaynar asit dökmesi şiddet olmuyor da; kanayan, kesilen, inleyen duygularına misilleme olarak, can acısıyla, ruh sızısıyla erkeğin hafif sillesi niye şiddet oluyor?
🔹 Ten ruhtan daha mı çok acıyor, sızlıyor? Etin kemiğin aldığı darbe; duyguların, hayallerin aldığı darbelerden daha mı fazla kıvrandırıyor?
🔹 "Ama efendim, kadının da duyguları, hayalleri darbe alıyor.." diyorlar.
🔹 Tamam da; ayet öyle cefâkeş kadınlara vurma izni vermiyor ki onları getirip ayete yamıyoruz? Erkeğe böylesi yıkılmış ve gönlü alınası kadınlara vurma izni ve yetkisi vermiyor ki, bu ayetin bağlamına o kadınları çekiyoruz?
🔹 Ayette herkes gibi hataları olan, insan olduğu için yanlışlar da yapabilen normal kadınlardan bahsedilmiyor ki, haksız çığırtkanlıkları dikenden sivri, zulümleri bıçaktan keskin kadınlardan bahsediliyor..
🔹 Her zulme kısas oluyor da, ayetin bahsettiği kadının yaptığı zulme niye kısas/misilleme olamıyor?
🔹 Kadının zulmedebilme torpili mi var? Kısas dokunulmazlığı mı var?
🔹Kadının ten dokunulmazlığı oluyor da, erkeğin niye duygu/ruh dokunulmazlığı olamıyor?
🔹 Bu ayet; erkek ruhunu delik deşik edilmiş poligon tahtasına çeviren zalim bir kadına, onun yaptığı gaddar zulümle inim inim inleyen erkeğin misilleme hakkıdır sadece!
🔹 "Dayakla terbiye mi olur!" diyorlar ya..
🔹 Kısas terbiye için değil, adalet için uygulanır zaten?
🔹 Katili terbiye olsun diye mi öldürüyoruz biz kısasta? Yoksa hak yerini bulsun diye mi?
🔹 Kadın ten acısından daha korkunç bir şiddet uygulasın, ama erkeğin misilleme hakkı olmasın? Nerede adalet?
🔹 Kadın bir cansa erkek ne?
🔹 Ayrıca madem dayak terbiye etmiyor, zina ayeti fantezi olsun diye mi 100 sopa vuruyor?
🔹 Bakın Allah "Vurun!" dememiş, vurmayı emretmemiş yani; sadece bu durumda "Vurabilirsiniz." diye izin vermiş..
🔹 Yanardağ gibi patlamamak için, eğer sizi zerre miskal hafifletecekse, onun yaptığı zulme hafif bir misilleme hakkınız, izniniz var, sadece bu kadarına izin veriyorum; sadece bu durumda ileri gitmemek kaydıyla bir izin, kesinlikle emir değil.
🔹 Allah adil olandır, biri zulme uğrayacak ve mazluma gördüğü zulme misilleme hakkı ve izni vermeyecek, öyle mi?
🔹 İslâm'ı ne zannettiniz ki siz?
🔹 İslâm miskin, pasifize, edilgen, uyuşuk ve hantal bir ruhbanlık dini değil ki; sağ yanağına tokat yiyen adama, "Hiç bir tepki gösterme, sol yanağını da dön, bi tokat da oraya atsın!" desin?
🔹 "İyi de; tüm kadınlar zalim, hain, cazgır, arsız, şirret ve böylesi tiksinç değil ki!" denilirse;
🔹 Tamam; ayet de zaten böyle çirkef olmayan kadınlara vurma izni vermiyor ki?
Bir kadın böyle değilse; bu ayeti neden üzerine alınıyor?
🔹 Veya böyle iğrenç kadınları ne adına, kim adına savunuyoruz? Sadece kadın olduğu için sefil ve reziller savunulur mu?
🔹 Neden ayeti sanki haklı itirazları ve çıkışları olan, ahlakî ölçülerde haklarını arayan kadınları susturma politikası olarak anlıyoruz?
🔹 Farkında mısınız; ayet böyle kadınlardan bahsetmiyor. Kur'an'da hakkını arayan ve bunun için çabalayan bir kadın üzerine, o kadını destekleyen bir sure var: Mucahide suresi.
🔹 Eğer ayetteki kadın savunulası hiç bir yönü olmayan gerçekten yaka silkindiren rezil bir kadınsa; bu adi kadının nesini savunuyoruz?
🔹 Neden orada hakkın değil de; cinsiyetçi marazlarımızın yanında oluyoruz?
🔹 Ayet bütün kadınlar böyle demiyor ki, veya böyle olmayan kadınlara vurmaya izin vermiyor ki?
🔹 Bizzat Efendimiz (sav) böyle olmayan kadınlara vurulmasını yasaklamıştır.
Ama şerrinden şeytanın bile dudağını uçuklatan kadınlar var mı; var?
🔹 Niye inkar ediyoruz? Şerli kadınlar var demekten neden bu kadar korkuyoruz?
🔹 Çirkef kadınların olması, tüm meleklerin gıbta ile baktığı Hz. Meryem gibi tertemiz ve billurdan berrak kadınların olduğu gerçeğini değiştirmiyor ki..
🔹 Necis karakterli kadınların faturası, asil ve ak-pak kadınların zimmetine kesilmeyecek ki?
🔹"Efendimiz vurmamış ama?" diyorlar..
🔹 Efendimizin hangi hanımı çirkeflik, arsızlık yapmış ki vursun?
🔹 Ayet zalim ve şerir kadınlardan bahsediyor diyorum, bir kadın böyle cazgır değilse hangi yetkiyle vuracak erkek?
🔹 Erkeğin böyle olmayan kadınlara vurma yetki ve izni yok ki?
🔹 Efendimizin dünyadan el etek çekmiş tertemiz hanımları ne alaka ayetteki adi kadınlarla..
🔹 Ezvâc-ı tahiratın Efendimizi şirin kıskançlıklarının adı şirretlik değil ki hâşa, vurmaktan bahsedilsin?
🔹 Kaldı ki vurmak bir emir değil; izin.
🔹 Emre uymak zorundasınızdır, ancak izne uymak gerekmez.
🔹 Aksine affetmek daha güzeldir, en güzeldir..
🔹 Katile kısas yapma izni verilmiştir öldürülenin yakınlarına, ama affetmeleri daha güzeldir de denilmiştir.
🔹 Affedip kısastan vazgeçmenin en güzel olması, kısas izninin kullanmak isteyenler için bu iznin geçerli olmaya devam ettiği gerçeğini mi değiştiriyor?
🔹 Herkesin mizacı aynı mı? Herkesin acısı, hissettiği aynı şiddette mi ki; herkesin tepkisinin ve rahatlamasının aynı olmasını dayatıyoruz?
🔹Evet böyle bir cani kadını bile affedecek kadar olgun ve yüce ruhlu biri olabilirsiniz, bu çok güzel; bu en güzelidir..
🔹 Ama can havliyle, yanan yüreğine hafiften su serper diye gördüğü zulme misilleme yapmak isteyen bir madurun da, bu hakkını elinden alamazsınız..
🔹 Zulüm, işkence sadece dayakla, tekme tokatla olmaz. Yumruktan daha fazla acıtan, işkenceden daha korkunç yaralayan sözler, tavırlar vardır.. Kimse bunların şiddet olmadığını iddia edemez..
🔹 Ayette de öylesi bir kadının iniltiyle sızlatan, acıyla kıvrandıran ruhsal zulümlerine maruz kalmış; ezilmiş ve paramparça edilmiş perişan durumdaki erkeklerden bahsediyor.
🔹 Ayet alkollü bar serserileri ve ağzı salyalı sapıklarca ezilen flört kadınlarından bahsetmiyor.
🔹 Çizgili pijama-atletle kenar mahalle balkonunda rakı-balık alemine dalan, meze sofrasını zavallı ve cefâkeş karısının başına deviren maço kabadayısı, mide bulandırıcı iki ayaklı erkek mahluklardan da bahsetmiyor..
🔹 Ayete nereden baktığınız; ayette hangi erkeği ve hangi kadını gördüğünüz, sizin bilinçaltı dışavurumunuzu ele verir.
🔹 Zihin kodlarınızı feminazi terör furyası iğfal ve işgal etmişse; kadın hangi tiksinçliği yaparsa yapsın onu kollamaya, erkek hangi zulme maruz kalırsa kalsın; ona da hırlayarak saldırmaya programlanmışsınızdır..
🔹 Yok gerçekten; samimi niyetlerle şiddete karşı iseniz; bu ayette şiddet görenin kadın değil erkek olduğunu derk eder ve şiddet gören mazlumun yanında yer alırsınız..
🔹 Arkadan ajitasyon fonu koyarak olayı dramatize edenler, neden esas dramatik olanın ayette bahsedilen erkeğin uğradığı kahredici zulüm olduğunu görmezden geliyorlar?
🔹 Zulme misilleme ve tepki, ne zamandan beri mazlumun hakkı olmaktan çıkarıldı?
🔹 Bugün evin içinde külhan beyliğine soyunan, patriarkal devrin irin akan tortularına bulanmış yaratıklar gibi şiddet mübtelâsı erkekler varsa, o aşağılık tiplerin adiliklerini İslâm'ın zimmetine geçirmek hakkınız ve haddiniz değil!
🔹 Çünkü; kadınları taşıyan develeri hızlandıran kişiye:
🔹 "Ey Enceşe! Dikkatli ol; kristaller kırılmasın." diyerek kadınları narin billur camlara benzeten,
🔹 Onlar incinmesin diye zarifçe kaygısını dillendiren Efendimizin erkek modelidir İslâm'ın emrettiği..
......................................................................
Allah razı olsun ve hayırlı ilminizi artırsın inşallah. Hissettiklerimizi ne güzel yazıya aktarmışsınız...
YanıtlaSilTeşekkür ederim hocam. Bilmukabele.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil