Evrimcilerin Kromozom 2 Füzyonu Hezeyanı

Evrimciler şempanzeler, bonobolar, goriller, orangutanlar ile atalarımızın ortak olduğunu iddia ederek, bu varsayımsal ortak atamızın da yakın kuzenlerimiz saydıkları bu hayvanlar gibi 48 kromozomlu olduğunu düşünürler.
“Eğer insanların ataları 48 kromozomlu idiyse, nasıl oldu da bu atalardan 46 kromozomlu torunlar evrimleşebildi” sorusunu ise ucuz bir yapboz oyunu ile geçiştirirler.
İnsandaki ikinci kromozomun, iki ata kromozomunun füzyonu yani birleşmesi sonucu oluştuğunu, üstelik bu füzyonlu bireylerin populasyonda domine edilip 48 kromozomlu bireyleri elediğine inanırlar.
Bu füzyona güya delil olarak da, kromozomlarda ayırt edici telomer kalıntıları ve körelmiş bir sentromerlerin varlığını iddia ederler.
İnsandaki 2 kromozomun şempanzelerdeki 2A ve 2B kromozomlarının birleşmesiyle oluşmasını da Robertson Tipi Yer Değiştirme Mutasyonuna bağlarlar.
Oysa bu mutasyon tipiyle oluşan bireylerin sağlıklı değil de genetik anomalili tipler olduklarını nedense hiç konuşmazlar.
İnsandaki 2.kromozomun gerçekten iddia ettikleri gibi delil niteliğinde telomer ve sentromer kalıntıları içerip içermediğine bakalım şimdi:
Kromozomların uçlarında bulunan; genetik bilgi kodlamayan, kromozomu parçalanmaktan ve başka kromozomlarla birleşmekten koruyan bölgelere telomer denilir.
Telomerler aynı baz dizisinin art arda tekrar ederek yinelenmesinden oluşurlar.
İnsanlarda telomer dizisi TTAGGG şekildedir.
Bu dizi yaklaşık 3000 defa ardışık olarak tekrarlanır ve telomer uzunluğu 15000 baz kadar olabilir.
Bu bölümde kullanacağımız füzyon tabiri ile iki kromozomun uç bölgeleri olan telomerlerinden birbiri ile birleşmesini kastediyor olacağız.
Eğer telomerler olmasaydı, kromozomlar birbirlerine yapışabilirlerdi, telomerler kromozom uçlarında koruyucu kapaklar oluşturarak kromozomu dağılmaktan, parçalanmaktan ve başka kromozomlarla birleşmelerden korur.
Telomerler kısaldıkça telomeraz enzimi telomerleri oluşturan TTAGGG dizilimini kromozomların ucuna ekler ve hasar onarılmış olur.
Ancak bu onarım gerçekleşemez; telomer kısalması kritik düzeyde olur ve bu kısalma iç taraflardaki genetik bilgi kodlayan kısımlara kadar ulaşırsa derhal hücre ölümü süreci tetiklenir.
Apoptoz denilen bu programlı/kasıtlı hücre ölüm komutu sonrasında bir dizi reaksiyon sonucu hücre ölür.
Yani telomerlerin aslî vazifesi kromozomları füzyon dediğimiz birleşmelere karşı korumaktır.
Eğer telomer yapısı bozulacak olursa zaten hücrede apoptoz devreye girer ve hücre ölür.
Hadi diyelim ki bu çok çok çok cılız ihtimal gerçekleşmiş olsun ve telomer yapısındaki anormal füzyonla bozulma sonucu apoptoz denilen hücreyi öldüren süreç başlamamış olsun, üstelik kanser gibi anormal durumlara da sebep olmasın ve bu şanslı hücre de hayatta kalmayı başarabilmiş olsun.
Eğer bu füzyon vücut hücrelerinde meydana gelmişse, kromozomlar birleşmiş haliyle sonraki nesle aktarılamaz. Çünkü somatik hücrelerdeki değişimler kalıtsal değildir. Hadi çok çok nadir bi ihtimalle üreme hücrelerinde; germ hattında meydana gelmiş olsun ve ayrıca; normal füzyon olaylarından farklı olarak bu birey anormal ve hastalıklı değil de sağlıklı olarak kalabilsin, bunu da sağlıklı olarak sonraki nesile aktarabilmiş olsun..
Ki füzyon olayında bütün bunların bi arada pürüzsüz şekilde gerçekleşmesi oldukça ütopiktir ve bu şekliyle hiç bir örneği yoktur.
Tüm bunlara rağmen evrimcilerin gönlü hoş olsun ve biz bu ütopyaya inanmaya tenezzül edelim:
Bu durumda birleşen iki telomer bölgesinde 10 bin ile 30 bin arası baz uzunluğunda diziler görmemiz gerekirdi.
Çünkü telomer uzunlukları 5 bin-15 bin baz kadardır ve iki telomerin birleşmesi durumunda minimum 10 bin-30 bin arası baz görmemiz gerekirken sadece 798 baz görüyoruz.
Oysa bırakın iki telomerin birleşmiş halini, birleşmemiş normal bir telomer bölgesinde bile bu kadar az baz bulunmaz.
Eğer burası iddia ettikleri gibi birleşmiş iki telomerin bölgesi ise neden tek telomerlerden bile binlerce eksik baz bulunuyor burada?
Şu halde kalan binlerce baz nereye gitti?
Evrimcilerin hatrı kalmasın diye bunların zamanla mutasyon yoluyla dejenere olduklarını kabul edelim bi an için; hem de bunların başından beri öyle olmadıklarının hiçbir kanıtı yokken bu varsayıma itibar edelim. Ancak yaklaşık 6 milyon sene gibi milyarlık sözde evrim tarihine göre çok çok çok küçük bir zaman diliminde nasıl oluyor da bu derece yoz olabiliyor bu sözde kalıntılar? Bu; sözde evrimsel süreç ve hız için bile izah edilemeyecek kadar abartı bir tahrip. Hikayecikleri heveslendikleri kadar mutlu bitmiyor; çünkü bu düzeyde bir dejenerasyon kendi öngördükleri evrimsel süreç profiliyle çelişiyor.
Diyelim ki, milyonlarca yılda milyonlarca defa mutasyon meydana gelmiş olsun, ve bunca mutasyona uğramasına rağmen bu kromozomun sihirli güçleri varmış gibi, milyonlarca yıl kutsal dokunulmazlık zırhı giymiş gibi; anoamali göstermeden (!) milyonluk çağları aştığını,sağlıklı birey kromozomu çizgisini süper bir performansla koruduğunu varsayalım: bu durumda onbinlerce bazdan bize geriye kalan görüntüde en azından bu kalıntının bi telomer olduğuna dair bi işaret bulabiliyor olmalıydık, oysa yok. Çünkü;
Eğer iki telomer bölgesi birleşmişse gerçekleştiği iddia edilen füzyon bölgesinde binlerce bazın ardışık tekrarlayan dizi oluşturması beklenirdi, çünkü telomerler tandem denilen ardışık tekrarlayan baz dizilerinden meydana gelir.
Oysa TTAGGG tekrarları için, birleşme olduğu iddia edilen alanının solunda 35’ten az motif vardır; halbuki insan telomerinde bu; 1667 ila 2500 arasındadır.
Üstelik bu diziler de ardışık tekrarlar halinde değil, oysa telomerlerde bu dizilerin hepsi ardışık tekrarlar halinde bulunur.
Füzyon alanındaki dizinin hepsinin ardışık tekrarlar olarak gelmesi gerekirken çok çok azının art arda geldiği bir gerçektir.
798 bazlı füzyon bölgesinde, üçten fazla ardışık tekrar görülmez. Binlerce tekrar beklerken 3’den fazla ardışık tekrar görememediğimiz yerde füzyon iddiası aklımızla alay etmek dışında bi anlam taşımıyor.
Çünkü telomerleri oluşturan TTAGGG dizilerini içeriyor olması o bölgede iki telomerin birleştiğinin bir delili ise neden füzyonun görülmediği diğer insan genomlarında ardışık üç hatta on kadar TTAGGG tekrar dizileri görülebiliyor?
İnsan genomunda telomer dışında da zaten her yerde bulunabilen TTAGGG dizileri yani interstisyel telomerler vardır.
Her yerde görülebilen hatta on kadar ardışık tekrar edebilen TTAGGG dizisi sanki sadece 2. Kromozomda görülüyormuş ve görülmesi de onun bir telomer bölgesi olduğunun kanıtı imiş gibi sunuluyor. Oysa bu TTAGGG motifi 2.kromozomdakinden daha uzun ardışık diziler halinde diğer kromozomlarda da bulunur. Ne hikmetse bu interstisyel telomer dizileri her yerde görülmesine rağmen evrimciler sanki sadece 2.kromozomda görülüyormuş ve bu bir tesadüf olamazmışçasına “burada kesin birleşme var” kehanetine soyunmaktalar.
O hâlde 2.kromozom dışında da görülen bu tekrarları neden açıklayamıyorlar?
Eğer bu bölge evrimcilerin iddia ettikleri gibi; iki telomerin birleştiği ve milyonlarca yıl boyunca mutasyonla dejenere olmasıyla yüzbinlerce bazın kaybolduğu bir bölge olsaydı yalnızca işlevsiz bi fosil olarak bulunuyor olacaktı.
Oysa bu tarz TTAGGG dizilerinin görüldüğü interstisyel telomerik tekrarlar gen ekspresyonu ile ilgili genomda işlev görürler.
Yani fonksiyonel bir kromozom bölgesidir rastgele evrim sonucu ortaya çıkmış hurda ve fuzuli bi kalıntı değildir.
Birleşme olsa idi binlerce TTAGGG dizisinin görülmesinin zaruri olduğu yerde sadece 35 dizinin görülmesi milyonlarca yıllık mutasyon ve dejenerasyon sonucu olmuş olsun diyelim.
Peki neden bugüne kadar dejenere olmadan gelebilmiş bu sağlam kalıntı kısımlarında telomerlerde olduğu gibi ardışık diziler görülmüyor ve 798 bazlık dizide en fazla 3 dizi ardışık gelebiliyor?
Böyle 3 ardışık dizi ve hatta 10 kadar ardışık diziler insan genomunun her yerinde görülebiliyor zaten?
Füzyon olmamış yerlerde de görülebilen bi dizi nasıl füzyonun delili olabiliyor?
Füzyona hafiften işaret edebilmesi için en azından bu durumun sadece iddia edilen füzyon bölgesinde görülüyor, diğer bölgelerde görülmüyor olması gerekmez miydi?
Çok çok nadir görülen füzyon olaylarında birleşme bölgesinde görülen; satDNA (satelit DNA) denilen tekrarlayan baz dizileri içeren DNA bölgelerinin neden burada görülmediği ciddi bir soru işaretidir.
(Tokbah David/2017)
Sentromer hücre bölünmesi sonucu oluşan yeni hücrelere kromozomların eşit ve düzenli dağılmasını sağlar.
Eğer iki tane aktif sentromer bulunsa hücrede, kromozomların düzenli dağılımı ve hücrenin muntazam bölünmesi mümkün olmaz.
Eğer iddia edildiği gibi kromozomlar uçlarından birleşmiş ve bunun sonucunda ortada iki tane sentromer meydana gelmiş olsaydı iki aktif sentromerin varlığı, kromozomlar için hiç de iyi olmayacaktı; işlev bozukluğuna ve hücre yıkımına yol açacaktı.
Böyle bi bozukluk görülmediğine göre demek ki iki tane aktif sentromer yok.
Birisi zaman içinde pasifize bi fosil kalıntısı olup gitti, ama önceden aktif bi sentromerdi denilirse; bu da çürük bir iddia olur, çünkü evrimcilerin
Zaman içinde işlevsizleşmiş sentromer dedikleri bölge protein kodlayan ANKRD30BL geninin içinde yer alır ve dizisi, genin hem intron hem de ekson bölgelerini kapsayan işlevsel bir bölgedir.
Evrimcilerin iddia ettiği gibi işe yaramayan fosilleşmiş bi bölge değildir.
Zaten işlevi olan bi bölgeyi sanki körelmiş bi sentromer fosili gibi ileri sürmek çok talihsiz bir girişim oluyor. Çünkü;
İkinci bir sentromer olduğu iddia edilen bölge, gerçek sentromere kıyasla son derece küçük. Normal bir insan sentromer uzunluğu 250 bin ila 5 milyon baz arasında değişir. Sözde bu ikinci sentromer yalnızca 33 bin 080 baz uzunluğundadır. Yani bir sentromer olamayacak kadar küçük.
Zamanla yüzbinlerce bazın dejenere oldu, bunlar ise sağlam kalabilen kalıntılar diye düşünülse bile bu sefer, bugüne kadar ulaşabilmiş kısımların neden sentromerlere özgü yapılar içermedikleri sorusu cevapsız kalır..
Ki bunların fosil kalıntısı değil önemli işlevleri olan fonksiyonel bölgeler olduğu ispatlanmıştı zaten.
Fonksiyonel sentromer dizileri, her tekrarı yaklaşık 171 baz uzunluğunda olan, alfoid dizileri adı verilen sentromere özgü tekrarlayan bir DNA türünden oluşur. İnsan kromozomu 2 üzerindeki; sentromer olduğu iddia edilen bölgede bulunan dizilerin yapısı ise bu fonksiyonel insan sentromer yapısı ile eşleşmiyor.
O hâlde sentromer sayılabilmesi için yüzbinlerce bazın eksik olduğu, o yüzbinler eksikliğe ilave olarak da, yapısı ne insan ne şempanze sentromeri ile eşleşmeyen ve yalnızca sentromere özgü olan dizileri içermeyen bir bölgenin bir sentromer olduğu nereden kesin olabiliyor?
Cılız, zayıf, çok küçük ihtimal hesapları üzerinden söylenenlerin adı bilim olmuyor, varsayım oluyor.
Konu evrim olunca ise varsayımlar, bilimsellik kisvesi altında bağnazlık ve taassuba dönüşüveriyor.

REFERANSLAR 

🔹 İddia edilen kriptik sentromer, ANKRD30BL geninin içinde yer alan fonksiyonel bir yapı 

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/18318217/#:~:text=Many%20important%20functions%20of%20such,some%20cell%20cycle%20stages%2C%20symbiotic

🔹 İnterstisyel telomerik tekrarlar

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/28927537/

🔹 Alfoid sentromerik diziler

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/7789981/

🔹 İnsan genomundaki kısa ITS'ler, uzun subtelomerik ITS'ler.. 

https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/17921045/

🔹Varsayımsal telomerik imza çok küçük (~ 800 baz) 

https://www.researchgate.net/publication/271528587_Alleged_Human_Chromosome_2_Fusion_Site_Encodes_an_Active_DNA_Binding_Domain_Inside_a_Complex_and_Highly_Expressed_Gene-Negating_Fusion

🔹Sözde sentromer, aslında fonksiyonel intragenik bir sekans

https://www.researchgate.net/publication/329761796_Combinatorial_genomic_data_refute_the_human_chromosome_2_evolutionary_fusion_and_build_a_model_of_functional_design_for_interstitial_telomeric_repeats


https://www.icr.org/article/human-chromosome-2-fusion-never-happened/

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kadın Kocasından İzinsiz Evden Çıkamaz mı?

Kâbe Konya'da Olsaydı..

Hz. Ömer Hiddeti ve Hz. Osman Şefkati..