Vurun Kral Abdullah'a!

Gazze'nin yetim mücahitlerine obsesif gibi parmak sallayıp duran Trump'ın yanındaki ezik tavırları gündem oldu Ürdün Kralı Abdullah'ın.

"Vay hain, vay kalleş.." söylemleri havada uçuşuyor şimdi Kral Abdullah için. 

Hak etti sefil kukla. 

Ama özellikle bizim medyadan Kral Abdullah'a yöneltilen bu tepkilerde pişmiş kelle gibi sırıtan bir çifte standart var:

Biz yapınca "ilm-i siyaset, zaruret, reelpolitik.." diye savunulan ne varsa;

Bu fasık kral yapınca adı 'hıyanet' oluveriyor.

Çuvaldızı başkalarına batırdığımız kadar, iğnenin ucunu kendimize dokundurtmadığımız için Gazze bu kadar bîkes. 

Azerî petrolünü BTC boru hattıyla İsrail'e taşıyan biz değil miyiz?

(Ama bu reelpolitik, siz anlamazsınız.)

İsrail'in konsolosluklarına, elçiliklerine dokundurtmayan biz değil miyiz?

(Ama bu diplomatik zaruret, siz bilmezsiniz.)

İspanya gibi Hristiyan ülkeler bile limanlarına İsrail rotalı gemilerin yanaşmasını yasaklarken,

Hâla limanlarına Siyonizmin katliam finansörü gemilerini demirleten biz değil miyiz?

(Ama bu uluslararası ilişkiler, beynelmilel sözleşmeler bla bla..gereği. Siz kalın kafalı cahiller anlamazsınız..)

16 aylık vahşete rağmen hâla devlet kurumlarında boykot ürünlerinin gırla gittiği,

Devlet kanalında boykot ürünlerin reklamının yapıldığı, 

İsrail'e petrol gönderen SOCAR CEO'sunun onur konuğu gibi devlet ricalince ağırlandığı o ülke biz değil miyiz peki? 

(Sen kesin devlet düşmanı bi kriptosun pis Fetöcü!) 

Gazze'de İsrail ordusuna katılan 4000 çifte pasaportlu Türkiye vatandaşı Siyonisti halkın onca tepkisine, 

Hüdapar'ın aylar öncesinde kanun teklifi olarak meclise getirmesine rağmen ülkeden def etmeyen biz değil miyiz? 

Bu katilleri bir buçuk yıl geçmesine rağmen hâla ülkeden çıkartmazken, 

İsrailli askerî haham Zvi Kogan'ı geberten Özbek yiğitleri jet hızıyla kendi topraklarımızda yakalayıp İsrail'in tasmalısı BAE'ye teslim eden biz değil miyiz? 

(Sen ne hadle koskoca devletin icraatini eleştirirsin, kesin MOSSADcı bi Vehhabîsin!) 

Devletin savunma fuarında; İstanbul'un ortasında İsrail ordusunun silah tedarikçisi BAE Systems'e stand verilen, 

Bunu protesto eden Müslümanların üzerine Tel Aviv polisi gibi abanılıp yaka paça tutuklatılan,

Rize'de Burger King açılışı yapan parti il başkanlarının sözde 'Filistin'in hamisi' bir partiden behemehal istifa ettirilmesi gerekirken, 

Bu açılış rezaletini sahiplenen parti il başkanının âdetâ ödüllendirilir gibi yeniden parti yöneticisi seçildiği, 

Açılışa tepki gösteren akademisyenin aynı parti yöneticilerince dayaktan hastanelik edildiği o ülke biz değil miyiz?

(Sen kesin Tel Aviv İslâm Üniversitesi mezunu bi 'acan'sın, haşmetlu partilileri eleştirmek senin ne haddine, onlar sayesinde başörtülü okudun bre densiz nankör!) 

16 ay boyunca 'Filistin'e gönderiyoruz.' gibi çıngıraklı bir yalanın gölgesinde İsrail'in çeliğini, çimentosunu, zıkkımını.. gönderen biz değil miydik?

(Vay İrancı seni; biz o tonlarca çelik-çimentoyu İsrail'e gönderiyor gösterip Filistin'e yolluyoruz aslında.

Gariban Filistinliler ne hikmetse bu gönderdiğimiz %30.000 kat fazla çeliği, milyarlarca dolara ithal edecek kadar zenginleşivermişler aniden. 

İsrail de çok âlicenap ve medenî bi devlet olduğu için bir kaşık suda boğmak istediği, keyfince zulmettiği Filistinlilere bu milyar dolarlık ihracatın geçişine izin veriyor sağolsun gümrüğünden.

Şahidimiz de Mahmut Abbas haini. Bu dediğimize inanmayan da ya İrancı bi Rafızîdir veya anarşist bi teröristtir!)  

Azı dişlerinden mazlum Müslüman kanı damlayan sarı vampir Trump'a 'Değerli dostum' diye övgüler dizerek tebrik yollayan biz değil miydik peki?

Hani Kral Abdullah Trump'ı övünce hain oluyor ya. 

(Seni hadsiz! Bunun adı ilm-i siyaset, mecburiyet var bi kere. Senin o küçük beynin 4000 yıllık ulu devlet aklının diplomatik teamüllerini kuşatamaz. Elinin hamuruyla yüce aksakallıların diplomasi dilini eleştirmek senin neyine fitneci!!)

Peki biz yapınca adı 'ilm-i siyaset, mecburiyet, maslahat..' olan ne varsa,

Bu yerin dibine batasıca Kral Abdullah yapınca niye adı ihanet oluyor?

Bizim ABD'ye karşı çıkacak gücümüz yok, eyvallah da;

Bu sefil kralın ABD'yi dize getirecek orduları mı var?

Kendisine bir füze atımlık mesafedeki; yani burnunun dibindeki İsrail'in hışmından kendi ülkesini koruyacak askerî envanteri, diplomatik gücü mü var?

Trump'a rest çekecek kalibresi mi var bu zelil saray böceğinin?

Trump 2 milyarlık İslâm aleminin gözünün içine baka baka Gazze'nin yetim mücahitlerine külhan beyliği yaparken,

Şimdi biz çıkıp:

"Trump'a 'Gazze'de tek masumun saçının teline dokunursan İsrail'e taşıdığımız petrolü keseriz,

Konsolosluklarını tek tekmeyle ülkemizden dehleriz,

İsrail'e limanlarımızdan kuş uçurtmayız,

ABD üslerini yurdumuzdan temizleriz!' diye sahici/somut adımlarla gerçek bir racon kesebildik mi,

Kuru nara savurup, boş palavralarla kürsüden Don Kişotluk oynamak dışında?" diye sorsak;

"Yahu bizim ABD'yi karşımıza alacak gücümüz mü var; reelpolitikten, rasyonaliteden anlamayan mermer kafalı ham yobaz cahil seni! 

Devlet yönetmek Necid çöllerinde çadır yönetmeye benzemez bedevî beyinli!!" diye homurdanmalar fokurdatmaya başlarlar bu holiganlar genizlerinde.. 

Sorun da bu zaten. 

Çuvaldızın ucu bize dönünce papağan ezberi gibi dizgeleyeceğiniz bu naylondan gerekçeleri,

Konu iki kuruşluk gücü olmayan Ürdün olunca niye konuşmuyorsunuz? 

Bu kral kılıklı soytarının; habisin, necisin teki olduğu tartışılmaz bi gerçek. 

Ama bu rezil saray maskotu yaptığında sin kaflı tüm küfürleri üzerine boca eden 'adı Müslüman'ların,

Aynısını biz yapınca üç maymunu oynamaları,

Bir kez olsun haysiyetli bi özeleştiri geliştirememeleri bi tek benim mi midemi bulandırıyor?

Gazze kendilerine İslâm milleti diyenlerdeki bu çuvaldız çifte standardı yüzünden bir buçuk yıldır kan donduran bir mezalimin pençesinde.

Ne zaman 'Kral çıplak!' diyeceğiz?

Mesele sürekli dilimize pelesenk ettiğimiz insanî yardımlarsa,

Bu sefih kral da 16 aydır Gazze'ye tonlarca gıdaî ve tıbbî yardım gönderiyor,

Kapıların kapalı olduğu zaman bile havadan uçakla yardım indiriyor?

Mesele İsrail'i kınamaksa, bu adam kılıklı şempanze de her fırsatta İsrail'i kınıyor, her mıymıntı 'Müslüman!' lider gibi, o da 'Filistin'in yanındayım' ninnisini mırıldanıyor?! 

İslâm İşbirliği Teşkilatı'nda bu iki ayaklı zelil yaratık da bizim konuştuğumuz kadar suretâ Gazze yanlısı konuşuyor? 

Sahi;

Bana şu fasığın yapıp da bizim yapmadığımız bişey söyleyin?

Kınamak mı?

-Bu deyyus da İsrail'i defalarca kınadı.

İnsanî yardım mı?

-Bu habis de Gazze'ye tonlarca yardım yaptı.

Filistin'in bağımsızlığı, çift devletli çözüm mü? 

-Bu mendebur da İslâm İşbirliği Teşkilatı'nda bunu savunuyor. 

Bu kukla, Akabe Limanı üzerinden İsrail'e petrol mü taşıyor? 

-Biz de İsrail'e giden Azerî petrolünü Ceyhan limanına taşıyoruz. 

Bu satılmış, İsrail'e giden ticaret kamyonlarına izin mi veriyor?

-Bizim de hâla limanlarımıza İsrail rotalı gemiler yanaşıyor.

Ama biz yapınca adı "Uluslararası ilişkiler, sözleşmeler, ilm-i siyaset, reelpolitik mecburiyet.."

Kral Abdullah ve türevleri yapınca "Vay ihanet, hıyanet.." oluyor, neden? 

Terk edin bu tutarsız tavrı. 

Konu bizim mükellefiyetlerimiz olunca;

"Bu dediklerini yaparsak mahvoluruz, biteriz, yiteriz,

Küresel güçler ülkeyi talan ederler, ilm-i siyaset gereği, maslahat-zaruret gereği elimiz mahkum. 

ABD şeytanına somut yaptırımlarla 'Dur orada!' diyecek kütlemiz olmadığı için sadece konuşuyoruz, sadece kurusukı tehditler,

İçi kof ve boş blöfler savurarak karizma çizdirmemeye çalışıyoruz." diye aklamaya çalıştığınız aynı lekeleri,

Başkalarının yakasında görünce mal bulmuş Mağribî gibi ağız dolusu yüklenmeyi terk edin.

Samimiyetsizlik akıyor çünkü. 

En azından susalım. 

En azından nisbeten daha vakur olan mahcubiyet ve suskunluğu kuşanalım ki,

Hiç olmazsa pişkinlikle katmerlemeyelim bunca cürmümüzü.

Utanarak sükut etmek, kendi alnındaki lekeye bakmadan onun bunun yüz karasına tükürük sıçratmaktan daha haysiyetli çünkü. 

İslâm alemi çuvaldızı kendinden fersah fersah uzak tutan Selahaddin maskeli Kral Abdullahlarla dolu.

Sadece bu yüz karası kralcık, sahnede spot ışıklar onun üzerine çevrildiği için gözleri kamaşmış sirk maskotu gibi dımdızlak kalakalmış ortada. 

Yoksa sahne ardı Kral Abdullahlarla kaynıyor dediğim gibi.

Kendi işlediği her cürmü 'ilm-i siyaset, reelpolitik zaruret..' kılıfıyla aklamaya çalışan,

Çıktığı günah keçisi avında elindeki iğneyi hep 'öteki'lere batırarak kendi sicilini başkalarının cürmleri üzerinden temizlemeye yeltenen Kral Abdullahların tasallutu altında Âlem-i İslâm. 

Trump bu yüzden bu kadar küstah, Gazze bu yüzden bu kadar bîkes.

Allah mücahitleri Âlem-i İslâm'ın bunca gizli ve açık Kral Abdullahlarının mihnetinden ve minnetinden kurtarsın..



Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bize İkisi de Lazım..

Kâbe Konya'da Olsaydı..